Halk arasında “Sörfçü gözü” ve “kuşkanadı” gibi farklı isimlerle anılan Pterjium, gözümüzün sklera tabakasını yani beyaz kısmını saran konjonktiva zarında meydana gelen büyümedir. Pterjium problemine yakalanan kişilerde konjonktiva tabakası büyüyebilir ve korneayı kaplayacak şekilde yayılabilir. Normalde göz sulanması, gözde batma ve kızarıklık gibi göreceli olarak tolere edilebilen şikayetlere neden olan bu göz problemi, et oluşumunun büyümesi ve göz bebeğine doğru yayılması sonucu görüşe de zarar verebilir. Açık havada çok fazla zaman geçirip güneşin UV ışınlarına maruz kalmak ve erkek olmak Pterjium risk faktörleri arasında yer alır. Pterjium tedavisi; hastanın yaşadığı şikayetler, duyduğu kozmetik kaygılar ve görüşünün etkilenip etkilenmediği gibi dinamiklerin değerlendirilmesi sonucunda belirlenir. Gözlerden birini ya da her ikisini birden etkileyebilir. Bu nedenle Pterjium belirtileri yaşayan hastaların zaman kaybetmeden göz doktorlarına görünmesinde fayda vardır.
Pterjium Nedir? Gözde Et Yürümesi Nedir?
Göz yüzeyini temiz ve nemli tutmak, göz kapaklarının rahat açılıp kapanması için göz kapaklarının iç yüzeyini nemlendirmek, gözü mikroorganizmaların yol açabileceği enfeksiyonlardan korumak ve barındırdığı ince kan damarları ile gözleri ve göz kapaklarını beslemek gibi önemli görevlere sahip olan “konjonktiva”, gözün ön yüzeyini ve göz kapaklarının iç yüzeyinin bir kısmını kaplayan berrak yapıda çok ince bir zardır.
Pterjium yani gözde et yürümesi ise konjonktiva tabakasının büyümesi ile karakterize, estetik kaygılara yol açabilen, ilerledikçe estetik sorunlardan ziyade görüşte neden olduğu bozulma ile tedavi seçeneklerinin değerlendirilmesi gereken bir göz problemi olarak tanımlanabilir.
Pterjium Nedenleri Nelerdir? Gözde Et Büyümesi Nedenleri
Pterjium nedeni tam olarak bilinen bir göz problemi olmadığı için pterjium risk faktörlerinden bahsetmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Pterjium genellikle güneşten gelen ultraviyole ışınlarına çok fazla maruz kalan kişilerde görülür. Güneşli günlerde açık havada çok fazla zaman geçirmek pterjium riskini arttıran en önemli unsur olarak kabul edilir.
Güneş ışınları haricinde rüzgar, toz, polen, kum ve sigara dumanı gibi göz mukozasını tahriş edici özellikteki maddelerin de pterjium oluşma riskini arttırdığı bilinmektedir.
Pterjium risk faktörleri arasında cinsiyet de önemli bir rol oynar. Özellikle 20 – 40 yaş arasındaki erkeklerde pterjium riskinin arttığı yönünde görüş birliği vardır.
Pterjium Belirtileri Nelerdir?
Pterjium herkeste şikayetlere neden olmasa da, en sık görülen pterjium belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
- Gözlerde yanma
- Gözlerde yabancı cisim hissi
- Gözlerde kızarıklık
- Gözlerde kaşıntı
- Görüşte bulanıklaşma
Bu belirtiler, Pterjium henüz korneaya yayılmadığı zamanlarda ortaya çıkar. Pterjium korneayı örtmeye başladığında gözün ışığı kırma mekanizmasına zarar verebilir ve görüş kalitesini azaltabilir. Kontakt lens kullanan kişiler pterjiyumun ilerlemesine bağlı olarak lens kullanımını hissettikleri rahatsızlık nedeniyle bırakabilirler.
Pterjium genel anlamda çok ciddi sorunlar yaratan bir göz problemi değildir. Ancak nadir de olsa korneada skarlaşmaya yol açabilir. Korneanın zarar görmesi ise, görme kaybına neden olabilir.
Pterjium ortaya çıkmadan “pinguekula” adı verilen bir durumla karşılaşılabilir. Pinguekula gözün beyaz kısmı üzerinde ve çoğunlukla göz ile burun arasında oluşan sarı renkli bir lekedir. Batma ve yanma gibi şikayetlere neden olabilen bu sarı lekenin ortaya çıkmasında, gözün ön yüzünde yağ dokusu oluşması etkilidir.
Pterjium Ameliyatı – Gözde Et Yürümesi Cerrahisi
Pterjium tedavisinde cerrahiye başvurulması için hastanın görüşünde sorun olması şartı aranır. Ancak bu göz problemi kozmetik açıdan da sıkıntı yaratabileceği için hastaların tercihleri doğrultusunda da ameliyat gündeme alınabilir.
Pterjium ameliyatı kapsamında kullanılan farklı teknikler bulunur ancak tüm cerrahi alternatifler eşit derecede etkili değildir. Pterjium cerrahisi sonrası hastalığın tekrarlamaması için yüksek konfor sunan “konjonktival otogreft yöntemi” tercih edilmelidir.
Konjonktival otogreft yönteminde, konjonktivaya yayılan et dokusu çıkarılır, yerine üst göz kapağının altından alınan sağlıklı doku, bölgeye yama yapılır. Bu işlem sırasında yama dokusu dikilerek değil, doku yapıştırıcısı kullanarak bölgeye yerleştirilir. Dikiş atılmadığı için hastaların iyileşme süreçleri daha kısa olur ve hastanın konforu maksimum ölçüde korunur.
Otogreftli pterjium cerrahisi başarı oranı oldukça yüksektir ve bu yöntemle gerçekleştirilen pterjium ameliyatı sonrası hastalığın tekrarlama olasılığı çok düşüktür.
Pterjiyum Oluşumunu Önlemek İçin Neler Yapılmalı?
Gözün konjonktiva tabakasında iyi huylu büyüme olarak ifade edilen pterjiyum genellikle güneş ışınlarına ve gözü tahriş eden partiküllere maruziyet neticesinde ortaya çıkar. Dolayısıyla basit önlemler alarak pterjiyumdan korunmak en azından pterjium riskini azaltmak mümkün olabilir.
- UV ışınlarına karşı gözü koruyan güneş gözlüklerini kullanabilirsiniz.
- Güneşli günlerde dışarı çıktığınızda güneş gözlüğüne ek olarak geniş bir şapka takabilirsiniz.
- Gözünüzü tahriş eden kimyasallardan, tozdan, rüzgardan ve sigara dumanından uzak durmaya çalışabilirsiniz.
- Çalışma ortamınız göz sağlığınıza zarar verecek şartlara sahipse koruyucu gözlük takmalısınız.